Boğaziçi Üniversitesi protestolarında neler yaşandı?

Boğaziçi Üniversitesi'nde polis müdahalesi

Kaynak, Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Ocak'ta Prof. Dr. Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak atamasının ardından düzenlenen protesto gösterileri sürüyor.

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, son protestolarda 38 ilde 528 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Bu kişilerden 2'sinin tutuklandığını belirten Çataklı, 108'i adli kontrolle, 498 kişinin ise serbest bırakıldığını söykedi.

Çataklı, "Halen İstanbul'da 28 kişinin işlemleri devam etmektedir. Gözaltına alınan 45 kişiden 22'sinin terör örgütleriyle irtibatlı oldukları kesinleşmiştir" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi'nin rektörlük binasının bulunduğu ve öğrencilerin bir aydır protesto için çeşitli etkinlikler düzenlediği Güney Kampüs'e Pazartesi akşamı giren polis, oturma eylemi yapan bazı öğrencileri de gözaltına almıştı.

Daha sonra ise çeşitli illerdeki gösterilerde bazıları Melih Bulu'yu protesto ederken, bazıları toplu taşıma araçlarında, bazıları da gözaltına alınan protestocuların serbest bırakılmasını talep ederken gözaltına alındı.

Öğrencilere hukuki destek veren avukatlar, öğrencilerin evlerine yapılan baskınların bu sabah da sürdüğünü duyurdu.

1 Şubat'ta neler yaşandı?

Gün içinde üniversitenin özel güvenlik görevlilerinin müdahale ettiği çadırların bulunduğu alana yerel saatle 21.30'da giren polis, "Saat 21.00 itibarıyla sokağa çıkma yasağı başlamıştır" anonsu yaptı.

Ardından öğrencilerin kampüsten yaptığı canlı yayınların bir kısmını sonlandıran polis, oturma eylemi yapan öğrencilere müdahale etti. Öğrenciler polis tarafından kapılara doğru çıkarılırken sosyal medya platformlarına canlı yayın yapanlar başta olmak üzere bazı öğrenciler gözaltına alındı.

Güney Meydan'daki öğrencilerden alınan bilgiye göre çevik kuvvet, "Slogan atarsanız hepinizi gözaltına alırız" dedi. Rektörlük binasının önünde de, ataması tepkilere sebep olan Melih Bulu'nun rektörlük binasından çıkışı için polis şerit oluşturdu.

Kaynak, Bogazici Dayanismasi

Fotoğraf altı yazısı,

Rektörlük binası önünde polis şerit oluşturdu

Gündüz saatlerinde gözaltına alınan 108 kişiye ek olarak akşam saatlerinde 51 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerin 98'i, ifadelerinin ardından 2 Şubat'ta sabaha karşı serbest bırakıldı.

4 Şubat günü sabaha karşı, kampüste gözaltına alınıp haklarında tutuklama talep edilen 30 öğrenci de serbest bırakıldı.

Öğrenciler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Kaynak, Twitter/budirenisi

Fotoğraf altı yazısı,

4 Şubat sabaha karşı Çağlayan Adliyesi'nde serbest bırakılan öğrencilerden bazıları.

İstanbul Valiliği: Dağılmaları sağlanmıştır

Boğaziçi Üniversitesi Güney Meydan'da polisin öğrencilere müdahale etmesiyle ilgili İstanbul Valiliği de bir açıklama yaptı.

Açıklamada "Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük binasını ablukaya alan ve aralarında öğretim üyeleri ile LGBT Kulüp üyesi öğrencilerin de bulunduğu bir grup göstericiye, üniversite özel güvenlik görevlileri tarafından eylemin sona erdirilmesi ve dağılmaları yönünde uyarılarda bulunulmuştur. Yapılan uyarılara itibar etmeyen göstericiler İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizin müdahalesiyle dağılmaları sağlanmıştır" ifadelerine yer verildi.

Ardından yapılan açıklamada da "Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs önünde düzenlenen gösterilerde yapılan tüm uyarılara rağmen eylemi sona erdirmeyen 108, Rektörlüğü ablukaya almak suretiyle bina içinde bulunanların dışarıya çıkmasını engelleyen ve tüm uyarılara rağmen bu eylemlerinden vazgeçmeyen göstericilerden 51 olmak üzere toplam 159 şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alınmıştır."

Günün ilk müdahalesi kampüs önünde

Boğaziçi Üniversitesi'nde gerilim, Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasının hemen ardından başlamış, öğrenciler ve öğretim üyeleri Rektörlük koltuğuna "seçilmiş bir ismin" oturmasını savunarak yaklaşık bir ay önce eyleme geçmişti.

Son olarak kampüsteki bir sergide bulunan ve "Kabe görseli içeren" bir resim sebebiyle iki öğrencinin tutuklanması, öğrencilerin tepkisini çekti. Tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için öğrencilerin bugün kampüs önünde basın açıklaması yapmalarına izin verilmedi.

Öğrencilerin açıklama için üniversiteden çıkmalarına izin vermeyen polis, desteğe gelen öğrenci grubuna da Etiler'de müdahale etti.

'Aşağı bak' tartışması

Üniversite kampüsü önünde yürüten öğrencilere bir polis amirinin "Aşağı bak, terbiyesiz" diye bağırarak müdahale ettiği iddia edildi ve ardından birçok polisin öğrencileri gözaltına almaya başlaması sonrası, "#AşağıBakmayacağız" etiketi sosyal medyada en çok gündeme gelen konulardan birisi oldu.

"#AşağıBakmayacağız" etiketiyle kısa sürede yüz binlerce tweet atıldı. Siyasetçilerin duruma tepki gösterdiği açıklamalarında da aynı etiket kullanıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü ise, videodaki polis amirinin 'Aşağı bak' değil, 'Aşağıdan' dediğini ifade etti ve memurun sosyal mesafe kuralları gereği göstericilerin dağınık bir şekilde bölgeyi terk etmesi için müdahale ettiğini söyledi.

Polisin okula girmesinin ardından, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri rektörlük önüne yürüdü.

Fotoğraf altı yazısı,

Gözaltıların ardından Boğaziçi Dayanışması'nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Kayyum kampüsü terk edene dek Boğaziçi'ndeki nöbetimizi sürdürüyoruz" denildi.

Boğaziçi öğrencisi: Polis şiddet uyguladı

Boğaziçi Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi YB, polisin müdahale anında gerçekleşenleri BBC Türkçe'ye anlattı:

"Biz rektörlük binasının önünde bekliyorduk. 9'dan sonra sokağa çıkma yasağı var, rektör çıksın ve gözaltına alınan arkadaşlarımızla ilgili konuşalım istiyorduk. Sonrasında ordu gibi, 2-3 katımız sayıda polis geldi. Otobüslerle kampüse indiler. Güvenlik ve polis rektörün çıkması için bir koridor oluşturdu, polis bizim önümüzde barikat kurdu. Bizim ittirmememize rağmen, bizi ittirdiler. İnsanlar ezildi. Polis oradakilere şiddet uyguladı, önüne gelenleri otobüse bindirerek gözaltına aldılar. Toplu çıkamayacaksınız dediler, kol kola girmemize bile izin vermediler. Herkes korku içindeydi."

Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni Murat Gülsoy da "37 yıldır öğrencisi, hocası olduğum Boğaziçi Üniversitesi'nde böyle bir şeye ilk kez tanık oluyorum, çok çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.

CHP'den destek, Kılıçdaroğlu'ndan istifa çağrısı

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Boğaziçi Üniversitesi'ndaki haklı ve barışçı direnişlerine destek vermeye devam edeceğiz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Melih Bulu'ya istifa etme çağrısı yaparak, "Üniversitelerini, liyakati ve adaleti savundukları için gençlerin gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınması kabul edilemez... Rektör Melih Bulu görevinden ayrılıp bu çirkin duruma son vermelidir. Haksızlığa boyun eğmeyen Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleriyle #AslaAşağıBakmayacağız diyen gençlerimizle ve aileleriyle beraberiz" ifadelerini kullandı.

Siyasetin gündemine oturdu

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki polis müdahalesi, iktidar ve muhalefet kanadından tüm siyasetçilerin gündemindeydi.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Yeter artık, inadınızdan vazgeçin. Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencileri derhal salın, üniversitelerde de seçimi esas alın. Gençleri rahat bırakın. Duruşumuz budur" dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ise, Babacan'ın Boğaziçi Üniversitesi açıklamasına tepki gösterdi:

"Milletimiz, değerlerimize saldırılırken provokatörlerden yana duruş sergileyen siyasetçileri unutmayacaktır."

Ünal ayrıca, öğrencilerin "Rektörlüğü işgal girişiminde bulunduğunu" ileri sürdü ancak kampüsten gelen görüntülerde işgal girişimine ilişkin herhangi bir veri bulunmuyor.

Bahçeli: Türkiye'nin boğazını sıkmak isteyen provokatörler Boğaziçi'ne tutunma arayışında

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yaptığı açıklamada,''Boğaziçi Üniversitesi'nde süregelen habis eylemler mutat ve kanuna muvafık bir Rektör atanmasına gösterilen eften püften tepkilerden maksat itibariyle farklı ve fazla anlamlar taşımaktadır. Türkiye'nin boğazını sıkmak isteyen provokatörler Boğaziçi'ne tutunmanın arayışındadır" dedi.

AGD'den Beyazıt Meydanı'nda protesto eylemi

Boğaziçili öğrencilerle aynı saatlerde Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Beyazıt Meydanı'nda başka bir eylem düzenledi. AGD'li üyeler Boğaziçi Üniversitesi'nde Cuma günü öğrenciler tarafından hazırlanan sergide üzerinde Kabe'nin olduğu bir resmin yer almasını protesto etti.

Öğrenci Sendikası ise AGD'nin yaptığı eylemi işaret ederek, Boğaziçi Üniversitelilerin basın açıklamasına izin verilmemesine tepki gösterdi.

Kaynak, Reuters

Boğaziçi Üniversitesi'nde Cuma günü öğrenciler tarafından hazırlanan bir sergide, üzerinde Kabe'nin de olduğu bir resmin yer almasının ardından iki öğrenci tutuklandı.

Tutuklananların Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olduğu açıklandı.

"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" suçlamasıyla gözaltına alınan diğer 3 kişiden biri serbest bırakıldı, ikisi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Kaynak, Getty Images

Üniversite öğrencileri, tutuklamalar sonrası bugün protesto eylemi çağrısı yapmıştı.

Çağrıda, "Milli ve dini hassasiyetler bahane edilerek arkadaşlarımız tutuklanırken göz önüne alınmayan Covid tedbirleri bugün uygulanacakmış. Basın açıklamamızı yasaklamak için Covid bahane olarak kullanılmaktadır. Basın açıklamamız yasaklanamaz!" denilmişti.

İstanbul Valiliği ise çağrı sonrası, "eylem yasağını" hatırlatan bir açıklama yayımlamıştı.

Yazılı açıklamada, 5 Ocak 2021 tarihinde alınan kararla koronavirüs salgını gerekçesiyle toplantı, miting, yürüyüş, oturma eylemi, açık hava toplantısı gibi etkinliklerin 1 ay süreyle yasaklandığını hatırlatılmıştı:

"Şehrimizde büyük bir gayret ve özveriyle sürdürdüğümüz salgınla mücadelenin kesintiye uğramaması için, bütün vatandaşlarımızdan hassasiyet bekliyoruz... Bahsi geçen etkinlik çağrıları, halihazırda devam eden salgınla mücadele önlemlerimizi ihlal ederek, kamu sağlığını tehlikeye atacaktır."