İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı protesto edildi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, il il haftalık koronavirüs vaka sayılarını açıkladı.

Buna göre 100 bin kişiye karşılık gelen vaka sayısı 508,97 ile en yüksek Samsun'da.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması ile ilgili yayımladığı açıklamada muhalefeti eleştirdi ve “Kadınlarımız üzerinden aziz milletimize karşı bir saldırının içindeler” dedi.

AKP’nin kadın haklarını iyileştirmek için attığı adımlar ve çıkarılan kanunları hatırlatan Altun, “… başörtüsünden dolayı onlarca yıl Türk kadınının her türlü hakkını gaspeden zihniyetin kadın ve insan hakları konusunda bize vereceği hiçbir ders yoktur” şeklinde konuştu.

Fahrettin Altun değerlendirmelerini İstanbul Sözleşmesi’nin ismini anmadan yaptı:

Fahrettin AltunCopyright: Fahrettin Altun

Quote Message: Daha düne kadar kadınlarımızı başörtüsü üzerinden ayrıştıran, kadınlarımızı eğitim, istihdam ve seçilme gibi en temel haklarından mahrum bırakanların bugün kadın hakları savunucusu taklidi yapmaları samimiyetten uzak bir davranıştır. Türkiye’nin tarihi, Batıcı müstemleke zihniyetin eziyetleri, zulümleri, yasakları ve çifte standartlarıyla doludur. Bunlar “demokrasi” adına bu ülkenin başbakanını astılar. “Laiklik” adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar.

Daha düne kadar kadınlarımızı başörtüsü üzerinden ayrıştıran, kadınlarımızı eğitim, istihdam ve seçilme gibi en temel haklarından mahrum bırakanların bugün kadın hakları savunucusu taklidi yapmaları samimiyetten uzak bir davranıştır. Türkiye’nin tarihi, Batıcı müstemleke zihniyetin eziyetleri, zulümleri, yasakları ve çifte standartlarıyla doludur. Bunlar “demokrasi” adına bu ülkenin başbakanını astılar. “Laiklik” adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar.

Quote Message: Onlarca yıl sürdürdükleri zulümlerin müsebbibi kendileri değilmiş gibi utanmadan demokrasi havariliğine soyunuyorlar. Terör örgütleriyle el ele gezip utanmadan vatan millet edebiyatı yapıyorlar. Şimdi de kadınlarımız üzerinden aziz milletimize karşı bir saldırının içindeler. Eğer gerçekten derdiniz bu ülkenin kadınları, insanları ve evlatlarıysa ilk iş olarak kendi içinizdeki taciz ve tecavüzlere ses çıkarırsınız. Sonra da terör örgütleriyle aranıza mesafe koyarsınız. Geçmişte yaptığınız zulümler için çıkıp milletimizden özür dilersiniz."

Onlarca yıl sürdürdükleri zulümlerin müsebbibi kendileri değilmiş gibi utanmadan demokrasi havariliğine soyunuyorlar. Terör örgütleriyle el ele gezip utanmadan vatan millet edebiyatı yapıyorlar. Şimdi de kadınlarımız üzerinden aziz milletimize karşı bir saldırının içindeler. Eğer gerçekten derdiniz bu ülkenin kadınları, insanları ve evlatlarıysa ilk iş olarak kendi içinizdeki taciz ve tecavüzlere ses çıkarırsınız. Sonra da terör örgütleriyle aranıza mesafe koyarsınız. Geçmişte yaptığınız zulümler için çıkıp milletimizden özür dilersiniz."

AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, İstanbul Sözleşmesi’nin eşcinselliğin normalleştirildiği yönünde bir toplumsal algı oluşması nedeniyle kaldırıldığını söyledi.

Yasin Aktay, sözleşmede eşcinselliği normalleştirici bir madde olduğunu düşünmediğini de belirtti.

Habertürk yayınında soruları yanıtlayan Aktay şunları söyledi:

“İstanbul sözleşmesi bir paket olarak algılanmaya başladı. Toplumda hoşnutsuzluğa yol açtı. Bunun kabul edilmesi aceleye getirildi. Avrupa normları ile bizim normlarımız aynı değil. Ben açıkça söylüyorum, (İstanbul Sözleşmesi’ne) karşı değildim.

“Bu Ak Parti’nin muhafazakar politikasıdır. Toplumdaki algıları değiştirebiliyorsanız, buyrun değiştirin. Toplumsal etkisi analiz edilmedi. Toplumda böyle algılanmaya başladı. ”

Aktay, sözleşmenin lehinde yazılar yazdığını ve çok sert eleştiriler aldığını da söyledi.

BBCCopyright: BBC

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi, Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Kaboğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Kaboğlu, Twitter'dan yaptığı açıklamada, ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının Anayasaya göre "yok hükmünde" olduğunu belirtti ve durumu madde madde özetledi.

Kaboğlu ayrıca yasa koyma, değiştirme ve kaldırma yetkisinin sadece TBMM'ye ait olduğunu da hatırlattı.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararı ile ayrılması, hukuki açıdan tartışma yarattı.

Bazı hukukçulara göre, sözleşmenin TBMM'de kabul edilmiş olduğu gerekçesiyle ancak TBMM'de yapılacak yeni bir düzenlemeyle yürürlükten kaldırılabilir.

Bu tartışma ile ilgili Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Twitter hesabından bir açıklama yaptı ve işlemin hukuki olduğunu savunarak, yetkinin yürütmede olduğunu söyledi.

Quote Message: Uluslararası sözleşmelerin onayı ve yürürlüğe konulması usulü hukukumuzda açıktır. TBMM katılmayı onaylar, yürütme de bunu bir kararla yürürlüğe koyar. Yürürlüğün aynı şekilde durdurulması ve feshi, yürütmenin yetkisindedir.

Uluslararası sözleşmelerin onayı ve yürürlüğe konulması usulü hukukumuzda açıktır. TBMM katılmayı onaylar, yürütme de bunu bir kararla yürürlüğe koyar. Yürürlüğün aynı şekilde durdurulması ve feshi, yürütmenin yetkisindedir.

Hukukçu Profesör Ersan Şen, kendi internet sitesi üzerinden, "Anayasaya göre, İstanbul Sözleşmesinin onaylanması ve tatbikinin durdurulması veya sonlandırılması TBMM kararı ile mümkündür." değerlendirmesini yaptı.

BBCCopyright: BBC

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı bugün İstanbul'da protesto edildi.

Eylemde sık sık “Susmuyoruz Korkmuyoruz İtaat Etmiyoruz”, Asla Yalnız Yürümeyeceksin”, “Hak, Hukuk, Adalet” “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Susma Haykır Eşcinseller Vardır” sloganları atıldı. Mor bayraklar ve gökkuşağı bayrakları taşındı.

Yapılan konuşmada sık sık “Kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediği” belirtildi. Polis, çevrede yoğun güvenlik önlemleri alırken katılanları eylem alanına, üstleri aranarak aldı.

Protestonun sona ermesinin ardından kalabalık sloganlar atarak Kadıköy sokaklarına dağıldı.

• İstanbul Sözleşmesi nedir, kadınları nasıl koruyor?

ReutersCopyright: Reuters

İstanbul dışındaki kentlerde de çeşitli protestolar düzenlendi.

Onlardan biri de Ankara'daydı.

Ajanslar, Kızılay'da yürüyüş yapan bir grup kadının basın açıklaması yapmasına izin verilmediğini aktarıyor.

Nar Kadın Dayanışması Üyeleri de AKP Ankara İl Başkanlığı önünde pankart açarak slogan attı.

Kadınlar polis tarafından bölgeden uzaklaştırıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın Başkan Yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hakkında bir açıklama yaptı.

“Bu konudaki tercihimiz, Avrupa Konseyi’ne söz konusu tartışmaları bertaraf edecek bir yorum beyanı verilmesi yönündeydi” diyen KADEM, fesih kararının toplumsal gerilimin neticesi olduğunu paylaştı.

ReutersCopyright: Reuters

MHP lideri Devlet Bahçeli, bugün Twitter hesabından paylaşımlarda bulundu.

Nevruz bayramını kutlayan Bahçeli, “Nevruz'u devlete ve millete meydan okuma fırsatı gören bölücülere karşı biriz, beraberiz, Allah’ın izniyle tahriklere, tacizlere, karanlık kampanyalara asla prim vermeyeceğiz” dedi.

Milletvekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun protesto amacıyla TBMM’yi terk etmemesi hakkında ise “Fakat bu şahıs ilk günden itibaren direnişe geçmiş, TBMM terk etmeyerek milli iradeye kafa tutmuştur. Bu olacak ve sineye çekilecek bir şey değildir” yorumunda bulundu.

Bahçeli, bu eylemin yasa dışı ve gayri meşru olduğunu söyledi ve “TBMM’de yer yatağı sermek demokrasiye sürülmüş kara bir lekedir” dedi.

Bahçeli, TBMM Başkanlığı’nın harekete geçerek Gergerlioğlu’nu Meclis’ten çıkarmasını, buna yetkisi yoksa da bir kanun hazırlanması gerektiğini söyledi.

Bahçeli son olarak da Abdullah Gül’e seslendi:

“Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşünce ‘Gül’en yüzü asılan, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili dava açılmasından rahatsızlık duyan 11.Cumhurbaşkanı’na diyeceğim de şudur: Artık Güroymak’a Norşin diyen yoktur, o günler geçmiştir. Gül diye dikeni yutturanlar kalmamıştır.

“11.Cumhurbaşkanı’na tavsiyem, eğer çok üzüldüyse, HDP’ye veya CHP’ye katılması isabetli ve tutarlı bir davranış olacaktır. Hatta çok da yakışacaktır, nitekim tencere yuvarlanıp kapağını bulacaktır.”

Periscope / CHPCopyright: Periscope / CHP

CHP’li kadın siyasetçiler, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dair bir basın açıklaması yaptı.

Sözleşme’nin kadınlar için bir can simidi olduğunu belirten CHP'li kadınlar adına açıklamayı okuyan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, “Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur” dedi.

AKP’ye “Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?” diye soran Böke, şöyle devam etti:

“Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Kadın cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız!”

dhaCopyright: dha

İçişleri Bakanlığı, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair bir açıklama yayınladı.

Bakanlık “Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma konusunda İçişleri Bakanlığı’nı sorumlu kılan şeyin İstanbul Sözleşmesi değil, Anayasa’nın 10. ve 41. maddeleri, Türk Ceza Kanunu ve 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olduğu vurgulandı:

“Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına muhalefet tepki gösterdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Twitter hesabından yayınladığı video ile “İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek” dedi.

Kılıçdaroğlu “Bir devlet gece yarısı kararnameleriyle yönetilemez” ifadelerini kullandı.

HDP Kadın Meclisi, “AKP-MHP erkek ittifakı kadınlar nezdinde feshedilmiştir” başlıklı bir yazılı açıklama yayınladı.

Sözleşmenin Meclis’teki tüm partilerin ortak kararıyla 2011’de imzalandığını hatırlatan HDP, sözleşmeden çekilmenin “eril tahakkümcülüğün darbesi” olduğunu söyledi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener ise “Bu ucube sistem değişecek, İstanbul Sözleşmesi yeniden yaşatacak” paylaşımında bulundu.

TBMM’de iki sandalyeyle en büyük altıncı parti konumunda bulunan Türkiye İşçi Partisi “İstanbul Sözleşmesi kadınları koruyordu, iptali katilleri koruyacak” ifadelerini kullandı.

TİP ile aynı sayıda sandalyeye sahip Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Gültekin Uysal ise “Patron çıldırdı” dedi ve ekledi:

“‘Sınırsız Yetki-Sıfır Denetim’ mantığıyla kurulan ‘Mutlak İktidar/Keyfi Rejim’ in tabii sonucu ‘İÇE KAPANAN BİR TÜRKİYE!’”

AKP: Kadına karşı şiddet ile mücadele kararlılıkla sürdürülecek

AKP Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir ise Twitter hesabından yaptığı açıklama ile kadına karşı şiddet ile mücadelenin sürdürüleceğini söyledi.

AKP’nin bir önceki Kadın Kolları Başkanı ve Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ise “Sn. Cumhurbaşkanımız son noktayı koydu & tüm oyunları bozdu” ifadelerini kullandı.

Getty ImagesCopyright: Getty Images

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararnamesinden saatler sonra Avrupa Konseyi konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Konsey’in Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yıkıcı bir haber” dedi ve ekledi:

“Avrupa Konseyi’nin İstanbul Sözleşmesi 34 Avrupa ülkesinde yürürlükte ve kadınlarla kızları, toplumlarımızda her gün karşılaştıkları şiddetten korumak için uluslararası alanda bir altın standart olarak kabul görüyor.

“Bu hamle, kadınları ve kızları koruma mücadelesinde büyük bir gerileme. Yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da ve ötesinde de kadınların korunmasını tehlikeye atıyor.”

EPACopyright: EPA

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nin bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çekilmesinin ardından kadın örgütleri bugün çeşitli kentlerde protestolar düzenlemeyi planlıyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Twitter hesabından çok sayıda kentte planlanan protestoların saatlerini ve mekanlarını paylaştı.

Üç büyük şehirdeki saat ve mekanlar şöyle duyuruldu:

• İstanbul: 15.00, Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi
• Ankara: 15.00, Çankaya Belediyesi önü
• İzmir: 16.00, Alsancak İskelesi

ReutersCopyright: Reuters

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Gezi Parkı'nı Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devretmesi üzerine bugün bir açıklama yaptı.

İBB "Taksim Meydanı’nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Mevcut gasp girişimi 16 milyon için sadece zaman kaybı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Belediye, Taksim Meydanı’na dair bir proje yarışması düzenlemiş, finale kalan adaylar için de internet üzerinden oylama yapılmıştı.

İBB konu hakkında “Yüzbinlerce İstanbullunun oy vererek yapılmasını istediği yeni Taksim Meydanı projesinin çalışmalarına başlamak üzereyken alınan bu kararın zamanlaması manidardır” dedi ve ekledi:

“Bu karar meydanın yeniden yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır. Üstelik, 350 bin İstanbullunun demokratik katılım süreciyle şekillenmiş iradesine rağmen, alınmıştır. İstanbul’u betona çeviren kafa yapısının, İstanbul’un sembolik meydanını yeşile çevirecek bir projenin karşısında durması tesadüf değildir.”

Belediye, söz konusu değişikliğin İBB’ye haber verilmeden, bir günlük yazışma ile yapıldığını aktardı.